Uludağ Kış Temel Eğitim Faaliyeti

Uludağ Kış Temel Eğitim Faaliyeti

Marmara Üniversitesi Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü’nün Bursa Uludağ’da gerçekleştirdiği eğitim faaliyetinin ayrıntıları aşağıda yazıldığı gibidir.

 

03 Mart 2006 tarihinde saat 08.15’te Pendik İDO iskelesinden Yalova’ya 21 kişi ile hareket ettik (Berkin, Olcay, Erkan, Şafak, Göktuğ, Barış, Fatmanur, Caner, Oral, Evren, Denizer, Hatice Tantekin, Dilge, Ceyda, Müge, Sevil, Demet, Hatice, Elif, Oğuz, Yağız). Yalova iskelesinden otobüs ile Bursa Şehirlerarası Otobüs Terminali’ne ulaştık. Berkin, Erkan, Hatice ve Dilge daha sonradan buluşmak üzere terminalden ayrıldılar. Kalan ekip ile bir minibüs ayarlayıp oteller bölgesine kadar ulaştık ( alış-verişi yolda bulduğumuz bakkal diye tabir edilecek yerden yaptık!). DSGM ’de son hazırlıklarımızı yaptıktan sonra saat 13.30’da volfram bölgesine doğru yürüyüşe geçtik.

 

Havanın durumu başlangıçta yağışsız ve açık gibi görünse de, yürüyüşün ilk 20dk’lık kısmından sonra lodosunda etkisiyle görüş mesafesi 5 – 10m. civarına kadar düştü. Yürüyüş etabı kısmen batak kar, kısmense buzdan oluşuyordu. Olcay’ın öncü, Şafak’ın ise artçı olarak bulunduğu gurup, sisin içinde temposunu koruyarak ve kopmalar olmaksızın yola devam etti. 16.00 civarı maden bölgesine vardık. Terminalde ayrılan arkadaşlarımız ve Sema ( DSGM ’de bekleyen Evren) yaklaşık iki saat kadar sonra maden bölgesine intikal ettiler.

 

Maden bölgesinde kalacağımız odaların temizliğini yaptıktan sonra dinlenme safhasına geçtik. Bazı arkadaşlarımız soğuktan etkilenmişti. Gerekli tedbirleri alarak ( su kaynatma, ıslak olan kıyafetleri değiştirme vb. ) bu durumu elimizden geldiğince bertaraf ettik. Odaların kullanılamayacak şekilde kirletilmiş olması hepimizin canını oldukça sıktı.

 

Ertesi gün kış temel eğitimimizi almak üzere kahvaltının hemen ardından malzeme dağıtımını yaparak ( kazmaların pursik ipinden yoksun oluşu, bazı gelişim grubu üyelerimizin krampon giymesini bilmeyişi, malzemelerin bir kısmının odada bırakılışı gibi sorunları da geride bırakarak ) eğitim alınacak bölgeye doğru yürüyüşe geçtik. Hava geçen güne nazaran daha açık bir görüş sağlıyordu. Rüzgârın şiddeti ise orta seviyedeydi. Doğan Palut önderliğinde Berkin, Olcay ve Erkan’ın yardımcılığında eğitim verilmeye başlandı. Önce ısınma hareketleri yapıldı. Daha sonra, yüksekliği yaklaşık 5 – 6 metreyi bulan kar setinde temel yürüyüş teknikleri gösterildi. Ardından bu teknik, kazma kullanılarak gösterildi. Belki de tek sorun eğitimden sorumlu dört kişinin dışında bazen bizlerinde yardım amaçlı eğitime müdahale edişimizdi. Düşüş tekniklerine, bölgenin biraz daha yukarısında bulunan kar yükseltisinde devam edildi. Amaç, ayakucu ve topuk kullanarak iz açma - iz takibi ve malzeme kullanmadan temel düşüş teknikleri idi. Bir süre sonra kar tabakasının yumuşaması sonucu bölgenin biraz daha sol tarafına geçildi (yaklaşık 150m kadar). Mevcut kazmalarla (teknik ve yürüyüş) düşüş eğitimine bu bölgede devam edildi. Saat 16.00 civarında eğitim sona erdi. Gelişim ve ileri grupları rampa rotasının ¼ lük kısmına kadar iz açtı. Yaklaşık bir saatlik süre sonrası dönüşe geçtik.

 

Akşam mum ışığında yemeklerimizi tükettik. Getirdiğim benzin ocağı korkulu anlar geçirmemize neden oldu. Kâh sızıntı yapması kâh benim garip tekniklerle ocağı yakma çabalarım oldukça sevgi dolu sözler işitmeme neden oldu! Uyku tulumu ince olan veya soğuk koşullara uyum sağlayamayan bazı arkadaşlarımızın gece uyuma zorlukları çekti (veya sorunu olmayanların horultusuyla cebelleştiler gece boyu!)

 

05.03.06 Pazar günü Doğan, Berkin, Olcay, Erkan, Göktuğ, Barış, Evren, Caner, Denizer ve Sema zirve faaliyeti için saat 09.00’da mağdan bölgesinden ayrıldık. Aynı zaman diliminde Şafak, Fatmanur, Hatice, Elif, Oral, Dilge ve Sevil İstanbul’a dönmek üzere yola çıktılar. Hatice Tantekin, Ceyda, Müge, Demet, Yağız ve Oğuz bölgede bekleme kararı aldılar. Zirve etabına, madenin hemen önünden yükselen rampadan (küçük zirvenin solundan) tırmanarak girdik. Buz olan etapta kramponlar yardımıyla yükseliyorduk. Yaklaşık 30dk. sonra düzlük kısma ulaştık (manzara şimdiden inanılmazdı!). Doğan Palut öncülüğünde, hızlı tempoyla, kar – buz karışımı yerde yürüyorduk. Zirve yolculuğun 2 – 3 kere su molası verdik. Tempomuz oldukça iyi denilebilirdi. Sağlı sollu yükselen ufak tepeler bizi ister istemez şaşırtıyordu.

 

12.15’te Marmara Bölgesi’nin zirvesindeydik. Maden bölgesi gözükmüyordu. Doğan hocanın söylediğine göre; defalarca tırmanmasına rağmen ilk kez böylesine muazzam bir manzara ile karşılaşmış (darısı sizin başınıza). İstanbul’un Anadolu Yakası seçilebiliyordu. Gerçekten orda olmak inanılmaz bir duyguydu. Birbirimizi tebrik edip 15 – 20dk kadar yiyecek molası verdikten sonra dönüşe geçtik. Hava açıktı ve güneş bu yükseklikten daha rahatsız edici oluyordu. Tekrar iyi bir tempoyla yalnız bir defa mola vererek çıktığımız rampanın başına geldik. Keşiş Tepe (küçük zirve) hemen karşımızdaydı (acaba diye düşünüyor insan o haldeyken bile). Doğan, Berkin, Olcay, Erkan yeni rota açmak üzere bizden ayrıldılar. Temkinli biçimde inişe geçtik. Madene ulaşmamız yaklaşık 2 saat kadar sürdü zirveden. Hepimiz çok yorgunduk. Birer bardak çorba içip tulumları içine süzüldük.

 

Kalktığımızda Doğan, Berkin ve Olcay’ın rotayı bitirdiklerini öğrendik (Erkan dönmüştü). Tebrik edip hemen videoları izlemeye koyulduk. Akşam Olcay’la demlediğimiz çayı hep birlikte yudumlarken hala elimizde fotoğraf makinesi vardı.

 

Ertesi gün sıkı bir kahvaltının ardından İstanbul’a dönüş yolculuğuna geçtik. Kayak pistlerinin hemen yanından oteller bölgesine kadar indik. Her birimizin suratı kıpkırmızı olmuş mutlu ifadelerle birbirimize bakıyorduk. Bursa’ya karnımızı doyurup otogara gittik. Berkin ve Hatice Bursa’dan Bafa’ya gittiler.


Bu sayfa Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü tarafından en son 23.05.2018 14:30:04 tarihinde güncellenmiştir.

HIZLI ERİŞİM